Skip to content Skip to footer

Kadın uyarılma bozukluğu

KADINDA CİNSEL UYARILMA BOZUKLUĞU

KADINDA CİNSEL UYARILMA BOZUKLUĞU DSM-IV TANI ÖLÇÜTLERİ

A. Sürekli olarak ya da yineleyici bir biçimde, cinsel uyarılmanın yeterli bir ıslanma-kabarma tepkisini sağlayamamaya da cinsel etkinlik bitene dek bunu sürdürememe.

B. Bu bozukluk, belirgin bir sıkıntıya yada kişiler arası ilişkilerde zorluklara neden olur.

C. Bu cinsel işlev bozukluğu, başka bir Eksen I bozukluğuyla daha iyi açıklanamaz (başka bir Cinsel İşlev Bozukluğu dışında) ve sadece bir maddenin ya da genel tıbbi bir durumun doğrudan fizyolojik etkilerine bağlı değildir.

                          TANIM

       Sürekli olarak ya da yineleyici bir biçimde, cinsel uyarılmanın yeterli bir ıslanma-kabarma tepkisi sağlayamaması ya da cinsel etkinlik bitene kadar bunu sürdürememesi. Cinsel istek ve orgazm sorunları ile birlikte görülmesine sık rastlanır.

       Eğer sorun başka bir psikiyatrik soruna bağlı olarak gelişmişse uyarılma bozukluğu tanısı konmaz. Sorun cinsel yaşamın başından beri olabileceği gibi daha sonra da ortaya çıkmış olabilir. Bazen de uyarılma bozukluğu sadece belli durumlarda (mesela bazı partnerlerle) olurken bazı durumlarda olmaz.

                          SIKLIK

       2003 yılında Richters in yaşları 16-59 arasında değişen 9134 kadın üzerinde yaptığı bir araştırmada, cinsel uyarılma bozukluğu yaşayan kadınların, cinsel işlev bozukluğu yaşayan kadınların %23.9 unu oluşturduğu bulunmuştur. En çok uyarılma bozukluğu yaşayan kadınların 50-59 yaşları arasında olduğu belirtilmiştir.

       Aynı yıl Bancroft un yaşları 20-65 arasında değişen 987 kadının katıldığı bir diğer araştırmada da uyarılma problemi yaşayan kadınların oranı %31.2 yi bulunmuştur. Uyarılma bozukluğu 30 lu yaşlardan sonra daha sık görülmektedir.

                     NEDENLERİ

          EN SIK ORGANİK NEDENLER

Fiziksel Hastalıklar: MENOPOZA BAĞLI HORMONAL DEĞİŞİKLİKLER, ŞEKER HASTALIĞI.

İlaçlar: TANSİYON İLAÇLARI, ANTİDEPRESANLAR VE DİĞER PSİKİYATRİK İLAÇLAR, ALERJİ İLAÇLARI.

PSİKOLOJİK NEDENLER

1. Yetiştirilme ve geleneksel kadın cinsel rolü.

2. Babaya olan çocuksu aşkın bilinçdışında devam ediyor oluşu.

3. Eşcinsellik.

4. Kişilik sorunları.

5. Katı dini ve ahlaki inançlar.

6. Cinsel fobiler veya kaçınmalar.

7. Cinsel dürtüler üzerinde kontrolünü kaybetme korkusu.

8. Maskelenmiş sapkınlıklar.

9. Gebelik korkusu (çoğunlukla istek bozukluğu ile birlikte).

10. Depresyon (çoğunlukla istek bozukluğu ile birlikte).

11. Eşin kaybı (çoğunlukla istek bozukluğu ile birlikte).

12. Yaşla veya çekicilikle ilgili endişeler (çoğunlukla istek bozukluğu ile birlikte).

13. Eşe ilgi kaybı (çoğunlukla istek bozukluğu ile birlikte).

14. Yakınlık sorunları.

15. Evlilik çatışmaları.

16.Eşin cinsel beceri eksikliği, güç dengesizliği, pasif agresif eş, eşini ketleyen koca.

                     TEDAVİ

       Organik nedenlere bağlı uyarılma bozukluklarında nedene yönelik tedavi uygulanır. Örneğin menopoz dönemindeki hormon tedavileri sorunun çözümünde çok önemli bir yer tutar. Ya da herhangi bir ilaç kullanımına bağlı olarak ortaya çıkan uyarılma bozukluğunda ilacın değiştirilmesi ya da dozunun azaltılması sorunu kolayca çözebilir

                CİNSEL TERAPİ

       Uyarılma bozukluğunda tedavinin esası kadının daha aktifleştirilmesi ile cinsel arzularını keşfedip kendini daha serbest bırakmasının sağlanması oluşturur. Cinsel iletişimi artırıcı teknikler yanında istek bozukluğunda bahsettiğimiz fantezi kurma, öykü yazma, cinsel materyal paylaşılması gibi tekniklerden yararlanılır. Ancak uyarılma bozukluğunda en önemli şey kadının kendi arzularını aktif bir biçimde cinsel yaşamına dahil etmesinin sağlanmasıdır.

          DİNAMİK YÖNELİMLİ CİNSEL TERAPİ

       Cinsel terapiye yanıt vermeyen ya da yanıt vermeyeceği düşünülen hastalarda, özellikle kişilik sorunlarında, ciddi yakınlık sorunlarında ve ciddi kontrol kaygısı olanlarda tercih edilebilir.

          BİREYSEL, UZUN SÜRELİ TERAPİ

       Cinsel terapiye yanıt vermeyen kişilerde ve özellikle ciddi kişilik sorunları, cinsel dürtüler üzerinde kontrolünü kaybetme korkusu, maskelenmiş cinsel sapkınlıklar ve eşe ilgi kaybı söz konusu ise tercih edilebilir.